30 Kasım 2008 Pazar

YUFKANIN KENARI VE ÇİĞ KEK HAMURU

Börek harbi sona erdi. Annesi ıspanaklı börek yapmaya çalışırken Salihacık yufkanın kenarlarını taciz edip durdu. Bazen vermeyip avuttuk, bazen artık yeme yasak dedik ama çoğunlukla aldı ve yedi. Bu tarafının bana çektiği söyleniyor. Ben de kabul ediyorum. Yufka, çiğ kek, pasta hamuru vesaireyi yemeğe bayılıyor. Ben de öyleydim küçükken. Pasta, börek, mantı yapılırken hamur leğeni-tenceresi etrafında fır dönerdim.
Kitap, defter, kalem oyuncakları bunlar hanımın. Çok güzel (yaşına nazaran) dairesel şekiller çizip duruyor. Bu özelliği de benzer. Ben hiç uğraşmadım o uğraşır belki çizi işiyle. Zevkli iş.
Geçen gün bir beslenme çantası aldım kırtasiyeden bulduğu herşeyi koyup, koluna takıp geziyor. 'Tanta'sı da pek güzel.
Bir de inekciği var. Bu günlerde dışarı çıkarken onu alıyor yanına. Çok şirin. Bunu kurbanda kesecez diyorum.

19 Kasım 2008 Çarşamba

ÜÇ VE SALİHACA

Saliha daha konuşamıyor. Ama cevapları verebiliyor. Gerçi her zaman doğru olmuyor ama olsun. "Saliha, benim kızım bir tane, senin kaç tane" dedim de geçen haftalarda "üç" dedi. Şimdi "ne kadar" la başlayan ne olursa üç diye cevaplıyor. Bir de "iii" var tabi, nasılsın sorusunun cevabı bu. Veya elbise güzel mi deyince i'yi uzatarak "iiii" diyor. Bazen de beğenmediklerine "güük" diyor ki bu da büük yani büyük demek. Bu günlerde ilk defa kışlık mont(kaban) giydi. Nasıl diyince güük diyor. Ve bugün aldığımız pandif(kocaman evde giyilen patik irisi bir giysi) de güük sıfatına uygun bulundu.
Salihanın Azra ve Ahmet Burak diye iki arkadaşı var. Biri kendinden küçük ve çatır çatır konuşuyor. Biri büyük fakat henüz konuşmuyor.

11 Kasım 2008 Salı

LAZIMLIK VE ALIŞVERİŞ ARABASI

Salihaya devam. Ayıptır söylemesi hanfendiye lazımlık aldık. Ama öyle böyle değil. Koltuk mubarek. 25 lira verdim dile kolay. Ama hiç de yaklaşmıyor. Koltuğu ilk aldığımızda annesi ilk önce otursun bir sevsin sonra alıştıralım dedi. Ben dayanamadım sessizce sordum "kızım bu ne için?" Sessizce cevap verdi kaka, kaka diye. Oooo çoktan haberli biz kendi kendimize taktik geliştiriyoruz.
Dün de KC Göksu alışveriş merkezine gittik. çocuk arabalı bir alışveriş arabası vardı. Saliha ona bindi. Çok sevdi. Direksiyonu bir zevkle çeviriyor ki sorma.
Şimdilik bu kadar yeter.
Ha bu arada şimdi evdeyim az özce Salihanın burnunu temizledik işkenceyle. Şimdi uyumaya çalışıyor annesinin dizinde. Ondan iyisi yok.