Dün (28 Ocak) birden kar yağışı başladı. Heryer bir anda karla kaplandı. İş yerine evden iki saatte gidebildim. Ama Saliha'nın işine geldi bu iş. Kayu'da günlerdir izleyip merak ettiği kar'a sonunda kavuştu. Bundan bir hafta kadar önce sabah erken yarı uyur yarı uyanık vaziyette gidip pencereden dışarı bakmıştı. Biz de kar yağmış mı diye bakıyor diye gülmüştük. Ne günlere kaldık. Kar'dan bıkan erzurumlu babanın kar özleyen kızı.
Kar yağarsa kardan adam yaparız diyordu ne zamandır. Biz de senin hastalığın (öksürük 1 hafta sürdü. turp bal kürü ile şifa buldu :) geçsin kar da yağsın yaparız diyorduk.
Neyse sonunda yağdı ve ben işteyken annesiyle Saliha dışarı çıkıp kardan adam yapmışlar, kartopu oynamışlar. Bakalım tam olarak erimezse haftasonu tekrar çıkarız belki. Dışarıdan gelince ayağım ağrıyor demiş biraz ama şimdilik bir hastalığı yok.
Yna tarafta Saliha'nın kardan adamı var. Düğmeleri, ağzı, gözleri taştan; burnu havuç. Bu arada düğmelerinin sağındaki taş Saliha'nın eseri imiş. Kardan adam bugün erimiş, ağzı yüzü bozulmuş. Saliha'nın ilk kardan adamını da buraya koymuş olduk. Şimdi önümüzdeki karlı günlere bakacağız.