23 Ocak 2009 Cuma

BALIKLAR, KUTU PENSE VE OKUMA


Saliha hafta içi hemen her gün annesiyle birlikte "teeeze"lere yani annesinin arkadaşlarına gidiyor. Geçen gün birinin akvaryumu(fanusu) varmış. İçinde de iki balık. Balığın biri diğerini takip eder dururmuş. Saliha birşeyler demiş anlamamışlar. Azaa (arkadaşı) tercüme etmiş. Balıklar kutu kutu pense oynuyormuş diye. Defter kitap ve kalem muhabbetinden bahsetmiştim. Bazen eline bir çocuk kitabı alıp uzun uzun okuyor. Bazen de Kuran. Bize de hatırlatıyor sağolsun. Bazen de cebren okutuyor. Okuu diye tutturunca mecburen okuyoruz.

Bu da nizami okuma yaparken bir fotografı. Dayanamadım, makineyi yetiştireyim dedim. Güzel oldu.

21 Ocak 2009 Çarşamba

UYUKLARKEN NAR YİYEN BEBİK

Günlerden (21.01.2009) idi sanırım. Saliha'nın meyve yiyeceği tuttu. Yediğini de söyleyim hadi. Nar ayıklanmış, kaseye konmuş yiyordu hanımefendi. Uykusu geldi demek. Uyuklamaya başladı. Ama nar yemeği de bırakmaya niyetli değil. Sonunda uyku nardan baldan tatlı geldi. Daha yemeğe devam ederken uyukladı kaldı. Görüntü güzeldi, çektim. Facebook hesabıma da koydum. Güzel oldu. Daha önce de böyle bir çekim yapmıştık ya karanlıktı. Bu daha iyi.

12 Ocak 2009 Pazartesi

İLK ARKADAŞ, İLK OYUN

Daha öncesinde birşey aklıma gelmiyor. İlk arkadaşı Azra diye bir yaşıtı. "Azaaa" diyebiliyor. Annesinin söylediğine göre birbirlerini gördüklerinde iyi bir sarılırlarmış. İlk oyun da "kutu kutu pense" galiba. İlk arkadaşıyla bu oyunu oynuyor. Ne oynadınız deyince "kutuuuu, pesee" diyor. Konuşması yavaş gidiyor veya bize öyle geliyor. Sevilecek zamanı uzar iyi ya.
Bu arada gece birkaç kere uyanıyor. Annesinin hakkını o da ödeyemez diğer çocuklar gibi.

4 Ocak 2009 Pazar

OYUNCAK BEBEK VE BEZ

Hiç video eklemezken iki günde iki video fazla olacak ama olsun. Bazen fotoğraf makinesi bir köşede unutulur, bazen sürekli kullanılır. Baktım Saliha bebeğini bezlemeğe çalışıyor; çekeyim bari dedim. Konuşmalar çok anlaşılmayabilir. "Bebek küçük, bez büyük, mendil getir baba." diyor. Aklındaki bilinmez. Ya mendille bezleyecek, ya da önce bebeğin altını silecek. Ama galiba ikincisi. Çünkü biraz sonra ıslak bez getirdi ve bebeğin altını üstünü bir güzel sildi. Videonun sonraki bölümlerinde de bunlar var.

3 Ocak 2009 Cumartesi

UYUKLAMA VE YEME

Saliha bebeğin dün (04.01.09) gece uyumadan meyve yiyeceği tuttu. Bir taraftan uykusu gelmiş, diğer taraftan inatla nar yiyor. bu videonun devamında Saliha bebek önce uykuya isyan edip ağlıyor, sonra annesinin arkasına iliştirdiği yastığa yaslanıyor ve uykuya yenik düşüyor. Bir kere daha böyle ayakta uyumuştu da çekememiştik bu sefer başarılı oldu.

Bundan sonra fotograf ve video da eklemeye karar verdim. Mahzur görmüyorum şimdilik

ABRILİKA VE BURSA GÖREVİ

Saliha henüz konuşmaya başlamadı. Hala sadece bazı kelimeleri yarım yamalak söylüyor. İyi geceler diyebiliyor mesela "gece iii" diye. İsmin ne diyince de "Abrılika" Saliha'ya benzetiyor demek.
15 günden fazla zaman Bursa'daydım. Msn sağolsun biraz işe yaradı ama benim dizüstünün sesi çıkmıyordu, mikrofonu yoktu yani öyle olunca Salihanın ve annesinin sesi geldi, benimki gelmedi. İkimiz de ağızlarımızı açarak filan haberleştik.(nasıl oluyorsa)
Nasılsa aklıma yazmak gelmedi orada hiç. Ama şehir dışı görevleri cidden zor oluyor. Özlüyor insan. Özlemekten çok çocuğun özlediğine üzüldüğüne üzülüyor.
Şimdi pencereden bakıyor ve araba geçtiğinde bana haber veriyor. "Aaaba gel gel" diye. Dışarısı karlı, yollar buzlu. Arabalar az bir yokuş olmasına rağmen kayıyorlar. Saliha beni çağırıyor ben de bakıyorum. Zevkli oluyor. Sadistlik gibi ama ne yapalım.